ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Meclis Aratrma nergeleri > Türk toplumunun yapısını tehdit eden, bu medya ve dizi gerçeğinin yarattığı sorunlara ait nedenlerinin araştırılması ve çözüm yollarının bulunması amacıyla
29/12/2010

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Televizyonda yayınlanan bazı diziler zararları ve yanlış mesajları yönünden, son yılların en çok tartışılan konusudur. Toplumun sosyal dokusunu bozan ve bireylerin kötü alışkanlıklar edinmesine sebep olan söz konusu diziler, yaşanan tartışmalar sonucunda azalmamakta aksine gün geçtikçe çoğalmaktadır. Faydalı olma konusunda birey ve toplumu eğitici ve öğretici dizilerin yerini mafya olmanın, adam öldürmenin, şiddetin, ağzı bozuk olmanın, hırsızlık yapmanın, aldatmanın, kandırmanın, tecavüz etmenin topluma aşılandığı diziler almıştır. Türk toplumunun yapısını tehdit eden, bu medya ve dizi gerçeğinin meydana getirdiği sorunlara ait nedenlerinin araştırılması ve çözüm yollarının bulunması amacıyla Anayasanın 98. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.

( 1 ) Yılmaz TANKUT
MHP Adana Milletvekili



GEREKÇE:

Aile toplumun en temel öğesidir. Aile toplum ağacının meyvesi olduğu gibi aynı zamanda da çekirdeğidir. Dolayısıyla ailedeki problemler toplum kaynaklıdır ve bu problemler toplumun bütününü ilgilendiren ve çöküşüne sebep olabilecek hayati meselelerdir. Bu çöküşe sebep olmada toplumdaki önemli kurumlardan medyanın payı inkâr edilemez. Kitle iletişim araçlarının insan tutum ve davranışları üzerindeki etkilerinin çok güçlü olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir.

Medyadaki bazı dizilerin olumsuz etkisiyle toplum yapımızda aile kurmanın ve çocuk sahibi olmanın kutsiyeti kaybolmakta ve evlenmemek nikâhsız aşk birlikteliği yaşamak kabul edilebilir sıradan bir yaşam tarzı olarak gösterilmektedir. Diziler, ölene kadar sürdürülmesi için söz verilen evliliklerin, ihanetlerle, entrikalarla yıkıldığını gösteren örneklerle doludur.

Bireye ve topluma sağladığı önemli yararlarla toplumun ve bireyin vazgeçilmez öğesi olan aile, evlerimizin başköşesine oturan televizyondaki bu yayınlarla özellikle milli ve manevi değerlerden yoksun bazı dizi filmlerle dejenere olmaktadır.

Seyredenlerini ekran başına bağlayan bu diziler nikah, mahremiyet, vefa gibi değerleri gereken önemiyle konu edinmemektedir. Eğitici nitelikli dizi filmlerin hemen hemen görülmediği ekranlarda maalesef Türk aile yapısına ve yaşantısına uygun olmayan görüntüler hakim olmaktadır. Nitekim okul çağındaki genç kızlar için hayatın gerçeklerinden uzaklaşıp tozpembe bir dünyada yaşamasına imkan sağlayan, arkadaşlık ilişkilerinin daha da cinsel boyutlara indirilmesini meşrulaştıran ve gençleri bu yönde bir hayat tarzını benimsemeye iten diziler bulunmaktadır.

Halkın beğenisine sunulan bu yayınların toplumun değerleriyle beklentileriyle uyuşması ailelerin ve toplumun geleceği açısından hayati öneme sahiptir.

Aile hayatının korunması ile ilgili medyaya da düşen görev, dizileri ve diğer yayınları ile ahlaki değerleri yıpratan, toplumun kendine ait özelliklerinin yok olmasına yol açan, şiddeti, cinselliği, alkol kullanımını özendiren yayınlardan uzaklaşıp evrensel kültür değerlerini tanıtan, milli ahlak, terbiye ve değer çizgisinde kendine düşen kılavuzluk vazifesini yerine getirerek eğitici, aydınlatıcı yol gösterici olmasıdır.

Bugün ülkemizde televizyon yayınlarından genel bir memnuniyetsizlik olduğu çok açıktır. Hangi görüşten, hangi siyasal partiden olursa olsun ülkemiz insanı televizyonlardaki sorumsuz yayınlardan rahatsızdır. Televizyon yöneticileri reyting uğruna bu ülkenin geleneklerini, millî ve manevi değerlerinin dilini, çocuk ve gençlerimizin ruh sağlığını âdeta hiçe sayan bir yayıncılık anlayışıyla hareket etmektedir. Özellikle çocukların ve ev hanımlarının televizyon izlediği saatlerde birbirlerinin benzeri niteliksiz, düzeysiz, insanların özel yaşamlarını konu edinen ve birçok insanın ölümüne ve saldırıya uğramasına neden olan programlara gösterilen müsamaha hâlen sürmektedir.

Toplumda meydana gelen olayların, bu dizilerin artışına bağlı bir şekilde artması bir tesadüf değildir. Bu diziler bireylere kötü yola sürüklenmenin yöntemini öğretmektedir. Toplumun sosyal dokusu bozuldukça da bu tür diziler reyting rekorları kırmaya devam etmektedir.

Herkesin birbirini aldattığı, tecavüzden geçilmeyen diziler aile dizisi haline, mafya dizileri ise erkekliğin temsili haline getirilmiştir. Bu tür diziler başladığı zaman adeta hayat durmaktadır. Evlerde anne, baba ve çocuklar bu diziler karşısında robot haline gelmektedir.

Eğer yetkililer bu televizyon dizilerindeki içeriklere bir sınır ve ölçü getirmezlerse, toplumun çürümesinin baş aktörü bu diziler olacaktır. Televizyon günümüzün en etkili propaganda ve etkileme aracıdır. Oradan zehir akarsa zehir, bal damlarsa bal toplumun ruh gıdasına etki etmektedir.

Çocukların, gençlerin “raydan çıkmaması” için herkese düşen sorumluluklar vardır. Diziler toplum düzenini, ahlakını ortadan kaldırıyorsa, asıl ortadan kaldırılması gereken veya senaryosunun yeniden düzenlenmesi gereken o tür dizilerdir.


Netice olarak;

Türk toplumunun yapısını tehdit eden, bu medya ve dizi gerçeğinin yarattığı sorunlara ait nedenlerinin araştırılması ve çözüm yollarının bulunması amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ederiz.

,,